LOKMA TATLISI



Lokma dökmek kültürümüzde bir gelenektir. Özellikle ölmüşlerimizin canı için sık sık yaptığımız bir tatlıdır. Aşağıda size bir lokma tarifi veriyoruz. 

LOKMA TATLISI

8 kişilik
geleneksel şerbetli tatlıların baş tacı lokma tatlısıMalzemeler:
500 gr un
1 su bardağı su
1 adet yaş maya
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Kızartmak İçin:
2 su bardağı ayçiçeği yapı
Şerbet İçin:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
                                          ½ adet limon suyu
Yapılışı:
Şerbeti hazırlama: Şeker, su ve limon suyunu tencereye koyup , kaynatın. Daha sonra soğumaya bırakın.
Lokma hazırlama: Bir büyük kasede unu, tuz, şeker, yaş mayayı(önceden ezin)  ve yumurtayı azar azar suyu dökerek hamur haline getirin. Hamur kabarsın diye sıcak bir yerde dinlenmeye bırakın.
Bir tavada yağı kızdırın. Kabaran hamurdan bir yemek kaşığı kadar alın ve tavaya atıp renk alana kadar kızartın. Kızaran lokmaları başka bir kapta hazırlayıp soğuttuğunuz şerbetin içine bırakın.

Lokmaları kızardıktan sonra şerbete atarken dikkat edilmesi gereken nokta lokmaların hamurlaşmasını önlemek için şerbetin soğuk olmasıdır. 
Read more »

ÇOCUĞUNUZ UYKUSUNDA KORKARSA OKUNACAK DUA


Uykusunda korkan çocuğa bu korkularından kurtulmaları için, çocuk yatağına yatırıldıktan sonra 7 kere Ayete’l –Kûrsi okunarak etrafında bir daire çiziyormuş gibi üflenir. Sonra da “Lâ yeûduhu hifzuhuma ve huve’l-aliyyu’l-azim. Ve hifzan min külli şeytânin marid.”  Ayeti okunup çocuğun üstüne doğru üflenir. Bu durum çocuğun korkusu yatışıp kayboluncaya kadar tekrarlanır.

Kaynak: Mehmet Ali Bulut



Read more »

SÜREKLİ OKUNACAK DUA


“Allah’ı her türlü eksiklikten tenzih eder ve O’na hamd ederim. Ulu ve yüce Allah her türlü eksiklikten uzaktır. Allah’ı tenzih ederim. O’na hamd ederim, Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en  büyüktür”
Bu dua 100 kere tekrar edilir.

Kaynak: Mehmet Ali Bulut
Read more »

UÇAĞA BİNMEKTEN KORKANLARIN OKUYABİLECEĞİ BİR DUA


Eğer uçağa binmekten korkuyorsanız, aşağıdaki Kureyş Suresinin meali size inşallah fayda getirebilir. Uçağın merdivenlerine basar basmaz okuyabilirsiniz.

“ Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla, Kureyş’i alıştırdığı; kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için, bu evin (Kâbe’nin) Rabbi’ne kulluk etsinler. O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu.”
Read more »

UYKUDAN KORKAN BU DUAYI OKUSUN

"Allah'ın gazabından, ıkabından, insanların şerrinden, şeytanların vesvese ve aldatışlarından ve yanıma gelmelerinden Allâhü Teâlâ'nın tam olan kelimelerine sığınırım."
Read more »

YEMEK DUASI


Eûzü billâhi mineşşeytanirracim
Bismillahir-Rahmahir-Rahim “Elhamdülillahillezi et amenâ ve sekâna ve cealenâ minel-müslimin.” Nimeti celîlullah, bereketi Halilullah, Şefaat ya Resulallah.
Allahümme inna nes’elüke temâmen-nimeh ve devâmelâfiyeh ve husnel-hâtimeh, Lillâhil-fatihah
Yemek duasının manası: “Bizi yedirip içiren, bizi Müslüman yapan Allâh Teâlâ-ya hamdolsun. Allâh celle celâlühûnun nimetlerini, İbrâhim Halil bereketini Resûlullaâhin Şefaâtını dileriz lütfeyle Yarabbi!
Ey Allahım! Nimetlerinin tamamını senden isteriz. Senden devamlı afiyet son nefesimizde hüsnü hâtime (Îman ile bu dünyadan göçmek) isteriz. Bütün yapılan ve yapılacak hamdü senâ Allâhü Teâlâya mahsustur. Onun için Cenab-ı Hakkın rızası için Fatiha suresini okuyalım.” demektir.

Her yemekten sonra dua edip Cenab-ı Hakka hamdetmeliyiz . Yemek duasının mealinden (Türkçe manasından) da anlaşıldığı gibi, dua; Allâhü Teâlâ’nın bize olan nimetlerinin devamlı olmasını istemek ve verdiği nimetlerden dolayı kendisine şükretmek ve teşekkür de bulunmak manalarını içinde toplayan bir yalvarıştır. Bu duayı çocuklarımıza da öğretirsek evimizdeki her sofrada Cenabı-ı Hakka hamdetmiş, şükretmiş ve teşekkür etmiş oluruz.
Read more »

YEMEK DUASI

Yemek Duası
- Sahabeden Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) bir şey yeyip içtikten sonra şu duâyı okurdu:
 Elhamdü lillâhillezî et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn
Elhamdü lillâhi hamden kesîran mübâreken fîhi, ğayra mekfiyyin, ve lâ müveddein ve lâ müsteğnen anhü Rabbenâ.
El-Hamdü lillâhillezî et‘amenî hâzat-taâme ve razakanîhi min ğayri havlin velâ kuvvetin
Anlamı: "Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allâh'a hamdolsun”(Tirmizî, Daavât 5 5; Ebû Dâvud, Et'ime 5 2 ; İbnu Mâce, Et'ime 16 )
“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz. ” (Buhârî, Et`ime 54.;Ebû Dâvûd, Et`ime 52 (3849); İbni Mâce, Et`ime 16)

Bu yiyeceği bana yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allâh'a hamdolsun” derse geçmiş günahları affolunur" dedi.(Ebû Dâvud, Libâs 1; Tirmizî, Da'avât 55; İbnu Mâce, Et'ime 16)
Türkçe olarak şu dua da yapılabilir:
Bizleri yokken vareden, bizlere yedirip-içiren Yüce Rabbimize hamdolsun, Kâinatın efendisi sevgili peygamberimize salât ve selâm olsun. Mağfiret ve rahmet bütün Müslüman kardeşlerimizin üzerine olsun.
Ya Rabbi! rızık ve nimet veren sensin! Sen kapına yönelenleri boş çevirmezsin. Biz aciz kullarız, Senin sonsuz ikram ve ihsanına muhtacız. Bizlere dünya ve âhirette güzel nimetler ihsan eyle!
Ey güzel Rabbimiz! Bu sofrada tattırdığın nimetlerin daha güzellerini ebedî mutluluk yurdu olan cennetinde de tatmayı bizlere nasip eyle!
Ya Rabbi! bu helâl gıdaların şükrünü eda edebilmeyi ve Sana kullukta bulunabilmeyi bizlere nasip eyle!
Ya Rabbi! Bu sofranın hazırlanmasında emeği geçen kardeşlerimizin kazançlarına bereket, kendilerine sağlık huzur ve mutluluk ihsan eyle! Âilelerinden âhirete göç edenlere ve geçmişlerimize merhamet eyle!
Ya Rabbi! Mülkün sahibi sensin, dilediğine mülkü verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini azîz, dilediğini zelîl edersin. Bizleri; aziz kıldığın ve nimet verdiğin kullarından eyle!
Ya Rabbi! Bizleri nimetlerinden mahrum eyleme. Sağlık, huzur ve mutluluğumuzu daim eyle.
Ya Rabbi! Bizleri, mümin kardeşlerimizi ve tüm insanlığı her türlü kaza, bela, afet ve musîbetlerden muhafaza eyle! Barış ve esenlik dolu bir dünyada yaşayabilmemizi bizlere lutfeyle!
Amin ve selâmün alel-mürselîn vel-hamdü lillâhi rabbil-âlemînel-Fatiha.

Read more »

SIKINTI BASIP UYUYAMIYAN KİŞİNİN OKUYABİLECEĞİ BİR DUA


Allahümme ğaretin-nücumü ve hedeetil – uyunü ve ente Hayyün Kayyumün la te’huzüke sinetün ve la nevmün ya Hayyü ya Kayyumü – ehdi ‘ leyli ve enim ayni.
Manası: Allahım! Yıldızlar battı, gözler uyudu. Sen Hayyu Kayymsun, Zat-ı Ecelli Alanı uyuklama ve uyku tutmaz. Ey Hayyu Kayyum olan Allahım gecemi sakinleştir, gözlerimi uyut.


Read more »

SİHİR VE BÜYÜDEN KURTULMAK İÇİN DUA

Temiz, pamuklu bir ipliğe her seferinde "Bismillahirrahmânirrahîm" diyerek 41 düğüm atılır. Sonra her bir düğüm için bir kere Felak ve Nas sûreleri okunarak teker teker düğümler çözülür. Sonra da "Allah'ım! Beni kötü nefeslerden, cin ve ins şeytanların şerrinden koru." denir ve ardından 21 kere Nas Suresi okunur.
Kaynak: Mehmet Ali Bulut (Ey Rabbim Dualarımı Kabul Eyle)
Read more »

KEDERLİ VE ÜZÜNTÜLÜ ANLARDA OKUNACAK DUA


La ilahe illallahül-azimül-Halim. La ilahe illalahü Rabbüssemavati ve Rabbül-ardı ve Rabbül-arşil kerim.
Manası: Allah’dan başka hiçbir ilah yoktur. Ancak azim, halim (azamet ve hilm sahibi) olan Allah vardır. Allah’dan başka hiçbir ilah yoktur. Yalnız arş-ı azam sahibi Allah vardır. Allah’dan başka hiçbir ibadet edilecek mabud (ilah) yoktur. Ancak göklerin ve yerin sahibi, arş-ı kerimin maliki ve her şeyin Haliki olan bir Allahü Azimüşşan vardır.
Üzüntülerimizi sen izale eyle ya Rabbi.


Read more »

RAMAZANDA SAĞLIK


On bir ayın sultanı Ramazan ayı gelince her evin bütçesi elverdiği şekilde iftar sofraları kuruluyor. Tüm ailenin bu sofraların sağlıklı yemeklerle donatılmış olması gerekiyor. Oruçlu kişilerin gün boyu kaybettikleri enerjiyi en sağlıklı bir şekilde geri almaları gerekiyor. Bir bardak su, hurma ve zeytinle açılan oruç, sıcak bir çorba ve yemekle devam ediyor. Yemekten sonra yenilen tatlı ise olmazsa olmazlardan.
Uzmanların uyardıkları bir konu da insanların aşırıya gitmeden karınlarını doyurmaları. Özellikle sıcak yaz günlerinde yemeklerimize daha çok dikkat etmeliyiz. Yemek gibi tatlıların da hafif olması gerekiyor. Tatlı olarak dondurma ve meyve tercih edilmeli. Tatlılar iftardan hemen sonra değil de daha sonra yenmeli. Bunun nedeni midenin protein sindiriminin bozulmasını engellemek.
Şerbetli tatlıların, çikolata, bal ve reçel çabuk acıktırır ve susatır. Miktar olarak 100 gr.  kadar dondurma veya sütlü tatlı tüketilmeli. Çok içilen meyve suyu da kana hızlı karıştığı için kısa sürede acıktırır ve kilo aldırır. Bunun yerine yemekle beraber cacık ya da ayran tüketin. Dört adet hurmanın da bir porsiyon meyveye denk geldiğini unutmayın.
Hem sıcak havanın etkisi hem de oruç tutulacağı saatlerin uzun olmasından dolayı vücudumuz bayağı susuz kalacaktır. Bu nedenle sıvı kaybının artmaması için çay ve kahve tüketimi iftarda sınırlandırılmalı, bunun yerine doğrudan su içilmeli. Tuzlu gıdalar aşırı tüketilmemeli. Oruç döneminde dikkat edilmezse oluşabilecek su kayıpları nedeniyle vücudumuzda su dengesi bozularak başta böbrek olmak üzere , kalp ve dolaşım sistemini, beyin sağlığını bozabilir. Bu nedenle iftarla sahur arasında bol bol su içilmesi gerekir.


Read more »

DENİZDE İFTAR


Eskiden Istanbul’da denizde ulaşım kayıklar üstünde yapılırdı. Boğaziçi ve Halic’in bazı köyleri arasında yolcu nakliyatı yapan kayıklara ‘’piyade kayığı ‘’ denirdi. Bu kayıklardan büyük olanlarına ‘’pazar kayığı ‘’ denirdi. Çünkü bu kayıklar şehrin çeşitli yerlerinde kurulan pazarlara gidip gelenleri ve pazarcıları taşırdı. Eski Istanbul kayıklarının genellikle tahtaları boyanmaz, sadece cilalanırdı. Böylece tahtanın doğal rengi, denizin rengiyle güzel bir uyum sağlardı. Devlet ve saray adamlarına mahsus kayılar ise çok süslü ve işlemeli olurdu.

Boğaziçi o dönemlerde genelde sessiz ve sakindi. Ama ramazan gelince özellikle de ramazan yaz aylarına denk gelmişse; bu sessizlik bozulurdu. Sıcak akşamlarda, mehtaplı gecelerde, zevk sahibi Istanbullular’dan bir kısmı iftarını deniz üstünde kayıklarda yaparlardı. Çeşit çeşit lezzetli yemekler, bu sandallar içinde ikram edilirdi. Sadece yemekler yenmez, semaverlerde çaylar demlenir, şerbetler içilirdi.


Read more »

RAMAZAN MAHYALARI



Ramazan mahyalarını camilere  ilk asma geleneği 16.Yüzyıl itibarıyla başlamış. Böylece mahyalar ramazanın sembolü olmuşlar. Camilerin iki minaresi arasına önceleri kandillerle  yazılan yazılar ve çizilen şekiller daha sonra teknolojinin ilerlemesiyle yerini ampüllere bıraksa da bu gelenek günümüzde halen devam ettirilmekte. Ama bunun dışında eski dönemlerde ‘’ yer mahyaları’’ denilen çocukların hazırladığı mahyalar da varmış. Eski dönemlerde çocuklar cami avlularına veya yakınlarına yer mahyaları kurarlarmış. Bunu da midye kabuklarına koydukları yağ ve fitillerle şekiller vererek yaparlarmış. Teravih namazına gidenler bu mahyaları görünce çocukların hevesleri kırılmasın diye yağ parası denilen bahşişler verirlermiş. Birçok gelenek gibi yer mahyası geleneği de günümüzde pek bilinmemekte.
Read more »

SINAVDAKİ BAŞARI İÇİN DUA

"Ey bolluk ve bereket veren! Ey kuluna minneti çok olan! Ey hayrı bol bol yaratan! Ey her şeyi en güzel şekliyle yaratan! Ey keremi daim olan! Ey lütfu daim olan! Ey sıkıntıları yok eden! Ey zorlukları kolaylaştıran! Ey mülkün sahibi! Ey hak ile hükmeden! Seni tenzih ederim. Ey kendisinden başka ilah olmayan Rabbim! Göğsümdeki darlığı ve heyecanı gider. Beni bu sınavda başarı kıl!"

"Yâ kerîme's-safhi! Yâ azîme'l-menni! Yâ kesîre'l-hayri! Yâ kadîme'l-fadli! Yâ latife's-sun'i! Yâ dâime'l-lutfi! Yâ nâfise'l-kerbi! Yâ kâşife'd-durri! Yâ mâlike'l-mulki! Yâ kâdiyen bi'l-hakki! Subhâneke yâ lâ ilâhe illâ ente'l-emân el eman. İşrah sadrî ve vaffiknî fi hâze'l-imtihâni."

Kaynak: Mehmet Ali Bulut (Ey Rabbim Dualarımı Kabul Eyle)
Read more »

ÇEŞMİBÜLBÜL


Çeşmibülbül, eski Türk camcılığının en ileri gelişme devrinde meydana gelmiş bir şişe çeşitidir. Kelime, Farsça ‘’çeşm-i bülbül’’ (bülbül gözü) sözünden gelir. Çeşmibülbül sadece camdan ibaret değildir. Billur ve fayans kaynaşarak elde edilirdi. Sultan III. Ahmet devrinde Beykoz’da sırf çeşmibülbül yapmak için bir fabrika kuruldu.

Zümrüt yeşili, yakut rengi billurlar üzerine süt beyazı fayans yaldızlar işlenerek yapılan çeşmibülbül sürahileri, bardaklar, tabak ve kaseler, çeşitli sofra eşyası Beykoz fabrikası kapandıktan sonra bir yandan kırılıp dökülerek, öte yandan yangınlarda eriyip harap olarak yavaş yavaş ortadan kalktı.
Read more »

SIK SIK OKUNMASI FAYDALI DUALAR


“Allah’ım ! Senden dünya ve ahirette af ve afiyet dilerim. Gam ve tasayı benden uzak tut Allah’ım! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Ey celal ve ikram sahibi Allah’ım! Sen bize kâfisin. Sen ne güzel dost, ne güzel arkadaş, ne güzel yardımcısın!”

“Allah’ım! Tembellikten Sana sığınırım. Bildiğini bilemeyecek kadar yaşlanmaktan Sana sığınırım. Borca ve günahlara batmaktan Sana sığınırım.
Allah’ım! Ateşin azabından Sana sığınırım. Ateşin fitnesinden Sana sığınırım. Kabir azabından Sana sığınırım. Zenginliğin şerrinden Sana sığınırım. Fakirliğin fitnesinden Sana sığınırım. Nefsin doymazlığından Sana sığınırım.
Müsriflik ateşinden Sana sığınırım. Aldatıcı rehberlerden Sana sığınırım.
Doğru yoldaymış gibi görünüp, saptıranlardan Sana sığınırım. Mesih Deccal’den Sana sığınırım. Bunca fitnelerle çevrelenmişken bir de geçim sıkıntısıyla yanıp tutuşmaktan Sana sığınırım. Allah’ım! Tembellikten, çaresizlikten, aczden, korkaklıktan, kendini bilmeyecek kadar yaşlanmaktan Sana sığınırım. Kalbin katılığından, kasvetten ve sebepsiz sıkıntılardan Sana sığınırım. Zilletten, miskinlikten ve itibarsızlıktan Sana sığınırım. Fakirlikten, nankörlükten, küfürden, aykırılıktan, muhalefet edip düşman kazanmaktan, başkaları görsün diye bir şey yapmaktan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, körlükten Sana sığınırım. Delilikten, bunaklıktan, ahmaklıktan ve çaresi olmayan hastalıklardan Sana sığınırım. Kabir azabından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnesinden Sana sığınırım. Sen beni var edip en düzgün şekilde Yaratansın. Sen Allah’sın, ben kulum. Sen Rahman ve Rahîmsin, ben rahmete muhtacım. Sen bağışlayansın, ben hata edenim. Allah’ım! Beni bağışla ve duamı kabul et; çünkü Sen bağışlamayı seversin.
“Allah’ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Kalbimi, günahlardan, beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi temizle. Benimle günahlarımın arasını, doğu ile batıyı birbirinden ayırdığın gibi ayır. Allah’ım! Gücümün zayıflığından, çaremin azlığından ve insanlar tarafından önemsenmemekten Sana şikayet ediyorum. Allah’ım! Nefsime takva, gönlüme sebat, kalbime iman ver. Nefsi temizleyen Sensin. Direnme gücü veren Sensin ve kalp ancak Senin zikrinle yatışır. Sen temizleyicilerin en hayırlısısın. Allah’ım! Yararsız ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, kabul görmeyen duadan, itibar görmeyen sözden, meyve vermeyen bağ ve bahçeden Sana sığınırım.”


Kaynak: Mehmet Ali Bulut
Read more »

RAMAZANI NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?


Ahiret hayatımızı kurtarmamız için yüce Rabbimizin bizlere ihsan ettiği çok faziletli bir ay olan Ramazan ayını nasıl değerlendirmemiz gerektiği hem Kur’an-ı Kerim’de, hem de Hadis-i Şeriflerde bizlere bildirilmiştir.
KUR’AN-I KERİM okuyalım. Bu ayda Kur’an-ı Kerimi okuyarak, Kur’an ile olan bağlantımızı artıralım. Böylece hem sevaba girer, hem de maneviyatımızı güçlendiririz.
BOL BOL TEFEKKÜR edelim. İlk oruca başladığımız günden itibaren gün içerisinde elimizi uzattığımız her bir nimetin bize Allah tarafından gönderilen bir nimet oluşunu tefekkür edelim. Bu tefekkür bize O’nun izni olmadan asla bu nimetlere el uzatma hakkımızın olmadığını hatırlatsın. Zamanın diğer bölümlerinde elimizi ve ağzımızı serbest bırakan kudreti sonsuza hamd ve şükür içerisinde olalım.
İLMİMİZİ ARTIRALIM. Bu kutsal ayda insanın manevi oluşumuna katkı yapacak kitaplar tercih edilmeli. Örneğin Efendimizin hayatını okuduysanız, bu kez bir başka kaynak veya yazarın kaleminden onun hayatlarını okuyun, çok yeni şeyler öğrendiğinizi göreceksiniz.
HARAMDAN SAKINALIM. Bu mübarek günlerde elimizden geldiğince harama bakmamalı, haram dinlememeli, haram tatmamalı, haram konuşmamalı, harama el uzatmamalıyız. Ancak böyle olunca orucun gerçek oruç olduğu düşünülerek çevredeki insanların da bu anlamda olumsuz tavırları münasip bir dille ikaz edilmeli.
YETİMLERİ UNUTMAYALIM. Yetimleri ve çocukları sevindirelim. Oruca alıştırılmakta olan çocukların nazlanmaları karşısında asla kızılmadan onların gönlü yapılmalıdır.
İFTARDA DUA ETMEYİ UNUTMAYALIM. İftar saatlerinin manevi bereket ve kazançları es geçilmemeli. Bu vakitte milyonların birden Allah’ın emriyle oruç tutup, yine O’nun emriyle oruç açtıkları düşünülerek içten ve samimi bir şekilde dualar edilmelidir.
SADAKA VERMEYİ UNUTMAYALIM. Ramazan ayında verilen iftar ve sadakaların önemi unutulmamalı. Bu doğrultuda yolda kalmışa, öğrenciye veya ihtiyaç sahiplerine iftarlar verilerek, bunun sevabından faydalanılmalıdır.


Read more »

KONAKLARDA TERAVİH NAMAZI



Osmanlı döneminde devlet büyüklerinin konaklarında hususi imamlar vardı. Bunlar normal günlerde hane halkına vakit namazlarını kıldırırlardı. Fakat Ramazan’da teravih namazı için dışarıdan musikisinaş bir imam ve güzel sesli müezzinler tutulurdu. Teravih namazında müezzinler ilahiler, Tevsihler okurlardı. İmam Efendi de Kur’an-ı Kerim tilavet ederdi. Kur’an-ı Kerimden ayetler okunmasıyla teravih namazı biterdi.
Read more »

MİNARELERDE KANDİL YAKILMASI


İstanbul’da Mevlit ve Regaip gecelerinde kandil yakılması II.Selim zamanında başlanmıştır. Berat ve Miraç Kandili de 1577 tarihinde III.Murat zamanında padişah fermanı ile gelenek haline getirilmiştir. Ramazanın birinci gecesinden Bayram gecesine kadar minarelerin kandil ile aydınlatılması 1610 yılında I.Ahmet tarafından adet haline getirilmiştir. Ramazan geceleri mahya kurmak önceleri Süleymaniye, Sultanahmet, Valide Sultan ve Üsküdar’da Valide Sultan Camilerine mahsustu.
III. Ahmet zamanında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın tembihi ile Ayasofya, Fatih, Bayazıt, Sultan Selim, Şehzade ve Eyüp Camilerinde de mahya kurulmuştur. Ramazanın onbeşine kadar ‘’Merhaba ya Şehri Ramazan’’, ‘’Safa Geldin ya Şehri Ramazan’’ gibi cümlelerle mahyalar kurulurdu. Ramazanın onbeşinden sonra da mahyalara bu aya uygun resimler kandillerle düzenlenirdi.


Read more »

KADİR GECESİ DUASI

"Allahümme inneke afüvvün Kerîmün tühibbül-afve fâfü annî"

Manası: "Allahım! Muhakkak Sen affedicisin, Kerîmsin, affetmeyi seversin, beni de affet.1

Bu duayı Kadir Gecesinde ve Ramazan gecelerinde okuyan kimsenin günâhlarını Allâhü Teâlâ inşallah bağışlar, mağfiret buyurur.
Read more »

İFTARIN VAZGEÇİLMEZİ HURMA


Bir Hadis-i Şerif :’’ İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır’’
Hurmanın faydaları

Hurmayı sadece Ramazan’da değil, bütün bir sene içinde tüketebiliriz.
Hurma çoğunlukla hepimizin iftarda orucumuzu açmak için ilk ağzımıza attığımız besindir. Oruç nedeniyle halsiz kalmış vücudumuza enerji verir. İçinde bulunan şeker glikoz değil, früktozdur. Bu nedenle kan şekerimiz birdenbire yükselmez.
Hurmanın anavatanı Ortadoğu ve Afrika’dır. 5 bin yıldır o topraklarda ekimi devam eden bir meyvedir. En fazla bu coğrafyada hurma tüketilmektedir. Hurma ağaçları 25 metre boyunda olabilmektedir.  Kurak iklimi seven bir ağaçtır. Hurma magnezyum, demir, potasyum ve B vitamini açısından çok zengindir. Kansere, bronşite ve pek çok hastalığa iyi gelir. Her ne kadar Ramazan ayında tüketilen bir besin olarak ülkemizde tanınsa da içeriğindeki faydalardan ötürü yılın her mevsiminde tüketilmesi gereken bir besindir.
Hurmanın meyvesi tatlı ve besleyicidir. Yaklaşık %20 oranında nem ihtiva eden taze hurmalarda % 60-65 şeker ve %2 protein vardır. Kurumuş hurmalarda şeker oranı % 75-85 civarındadır. Bir diğer hurma çeşidi olan Phoemx sylvestristen hurma şekeri elde edilir. Hurma bedeni ve zihni geliştirmeye yardımcıdır.
Kansere karşı koruyucu etkisi biliniz. Boğaz ağrısını keser. Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığına iyi gelir. Kemik hastalıklarında faydalıdır.






Read more »

ORUÇ TUTABİLMEK İÇİN BUNLARA DİKKAT EDİLMELİ



Beslenme ve diyet uzmanları Ramazan ayında oruç tutan kişilerin dengeli beslenmeleri gerektiğini ve sağlıklarına daha itina göstermeleri gerektiğine dair dikkat çekiyorlar.  Daha rahat oruç tutabilmemiz için en önemli konulardan biri mutlaka sahura kalkmak. Geceden yemek yiyip yatmak veya sadece su içerek yatmak sağlığımız için son derecede tehlikeli. Bu durum vücutta yağlanmaya neden oluyor. Bu nedenle mutlaka sahura kalkmalıyız.
Sahurda yediklerimizi dikkatli seçmeliyiz. Tok tutacak kompleks karbonhidratlar ve posalı yiyecekler tüketmeliyiz. Örneğin;
•Beyaz ekmek yerine tam buğday, tam tahıllı, çavdar gibi posa içeriği yüksek ekmekler tüketilmeli.
•Pirinç yerine bulgur tercih edilmeli.
•Meyve suyu yerine, kabuklu yenebilen meyveleri, kabuklarıyla birlikte tüketmek daha faydalı.”

Sahurda tüketilen ağır yiyecekler gün boyu midemizde yanma veya ağrı yapabilir. Yine sahurda tüketilecek olan hamur işleri kan şekerimizi hızla yükseltip, düşürdüğü için halsizlik veya başka sağlık sorunlarına sebep verebilir.
Bu sene Ramazan ayı yaz aylarına denk geldiği için en büyük sorunlardan biri susuzluk. Susuzluğu önlemek için ağır yemeklerden, tuzlu yiyeceklerden uzak durmalı. Sahurda ev yapımı limonata veya yine ev yapımı yeşil elmalı soğuk çaylar içilebilir.
Oruç tutmayı kolaylaştıracak öneriler için aşağıdakileri yapabilirsiniz;
Şerbetli tatlılardan uzak durmalı veya çok canınız isterse en fazla haftada iki kere sütlü tatlılar tüketebilirsiniz.
Kabızlık yaşarsanız lifli gıdalar tüketip, iftarda sebzeli yemeklere ağırlık vermelisiniz. Ayrıca orucunuzu su ve 3-4 kayısı ile birlikte açarsanız, bağırsaklarınızı yumuşatabilirsiniz.
Hazımsızlık çekenlerdenseniz, rezene, papatya, nane veya ıhlamur çayları içmeniz yararlı olacaktır.
Hararetinizi azaltmak için kendinizin hazırlayacağı bitki çaylarınızı veya siyah çayı soğutup, içine çubuk tarçın, elma dilimi ve limon koyarak soğuk çay içebilirsiniz. Yine kendinizin evde hazırlayacağı ayranın içerisine taze nane ve salatalık rendesi katarak susuzluğunuzu giderebilirsiniz.
Sahurda gaz yapıcı kola gibi  içeceklerden  ve yiyeceklerden kaçının.
Unutmayın mutlaka en az 8 bardak su içmelisiniz. İftar ile sahur arasındaki bu sürede bol bol su için.






Read more »

RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ

On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Ülkemizde ve tüm Müslüman aleminde bolluk ve bereket ayı olarak bilinir. Sofraların donatılması, ülkeden ülkeye ve bütçeden bütçeye farklılık gösterse de herkes elinden geldiğini yapar  ve hünerlerini gösterir. Ramazanda iftar sofraları sadece yemek yemek için değil aynı zamanda ailelerin ve arkadaşların buluştuğu bir ortam olması açısından çok önemlidir.  Şimdilerde nerde o eski ramazanlar desek de, ailece hep birlikte sahurlara kalkamasak da, geleneklerini sürdürmeye çalışan evlerde ramazan coşkuyla karşılanıyor.


İftariyelik ve çorbayla açılan oruç sofraları hafif bir tatlı ve demli bir bardak çayla sonlanır. Şimdi yaz başına da denk geldiği için, iftar sofralarında ağır yemeklerden kaçınmalıyız. İftar sofraları bize hep farklı gelir. Sanki ramazanda yemeklere daha bir özen gösterilir. Aslında her zaman sofralara özen gösterilmez mi? Belki oruç tutmanın zevkiyle, iftarda önümüze gelen yemekler bize daha lezzetli geliyordur.
Read more »

RAMAZAN HUZUR AYI


Ramazan ayı  bu gece sahura kalkarak başlıyor. Önümüzde ruhsal ve bedensel sağlığımızı canlandıracak yeni bir ay var. Ramazanı sadece yiyip içmeye dayanmak, kilo vermek  anlamında algılamayalım.
Bu ayı aynı zamanda ruhumuzun huzuru bulması için gelmiş fırsat olarak değerlendirelim. Hoş görmenin, af dilemenin, affetmenin, şükretmenin, yardım etmenin bir fırsatı olarak. Gönlümüzdeki kapıyı açarak hayata daha olumlu bakarak, geçmişi bir kenara bırakarak,  gelecek için iyi ve güzel hedefler belirleyerek, kendimize, ailemize ve dostlarımıza daha çok zaman ayırarak hem inanç dünyamızı hem de iç dünyamızı zenginleştirmeye çalışalım. Ve tüm bunları bir ayla sınırlandırmayıp hayatımızın tümüne yaymaya çalışalım.
Herkese hayırlı , sağlıklı ve huzurlu bir ramazan ayı diliyorum.



Read more »

ORUÇ NEDİR VE ÖNEMİ


Oruç Farsça’daki ruze kelimesinin Türkçeleşmiş halidir. Arapçası savm ve sıyamdır. Savm kelimesi Arapça’da ‘’birşeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek’’ anlamında kullanılır.
Fıkıh terimi olarak oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.

Oruç, Peygamberimiz’in hicretinden bir buçuk sene sonra Şaban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslam’ın beş şartından biridir. Oruç riyanın en az karışacağı bir ibadet olduğu için sevabı en fazla olan ibadetlerden sayılmıştır. Peygamberimiz’den nakledildiğine göre, orucun bu yönüne ilişkin olarak Allah , ‘’Oruç benim içindir; onun karşılığını ben vereceğim’’ buyurmuştur. Bu bakımdan oruç tutmanın sevap olarak karşılığı oldukça yüksektir. Cennet’in özel olarak oruç tutanların girmesi için ayrılmış bulunan ‘’reyyan’’ adlı kapısından girme hakkı,  bu karşılığın mukaddimesi sayılmıştır.

Oruç, nefsin isteklerinden iradi olarak uzak durma yönüyle bir irade eğitimine, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıya dayanma yönüyle de bir sabır eğitimine dönüşmektedir. İnsanın hayatta başarılı olabilmesi için irade hakimiyeti ve güçlükler karşısında dayanabilme gücü de önemli bir role sahiptir. Nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp, yüceltilmesinde oruç etkili bir yoldur.
Read more »

BORÇ VE DÜŞMANDAN KORUNMA DUASI

"Allahümme innî e-ûzü bike min galebetid-deyni ve galebetil-adüvvi ve şemâtetil-a'dâi"

Manası: Allahım! Borcun galebesinden (artmasından), düşmanın galebesinden, düşmanların şamatasından (bana galebe çalıp sevinmesinden) Sana sığınırım.

Bu mübarek duada üç musibetten Allah'a sığınmamız, Cenab-ı Hakdan yardım istememiz öğretilmektedir.
1- Ödenmeyecek dereceye gelmiş ve ödenmesi güç bir hal almış bir borcun sahibinin ne büyük bir sıkıntı içine düştüğü düşünülürse böyle bir durumla karşılaşmadan Allaha sığınmanın tek çıkar ve huzur yolu olduğunu hemen idrak ederiz.

2- Düşmanların gâlib gelmesi ve yenilemiyecek şekilde gâlebe çalması ve kuvvet bulması insanın huzurunu nasıl kaçırdığı aşikardır.

3- Yine düşmanların şamata edip sevinmeleri de insanın başına gelen musibet ve belalardan dolayıdır.


Read more »

KABİR AZABINDAN KORUNMAK İÇİN DUA

"Allahümme innî eûzü bike minel-küfri vel-fakri ve azâbil-kabri."

Manası: "Allahım! Küfürden fakirlikden ve kabir azabından Sana sığınırım."
Read more »

SIKINTI BASIP UYUYAMAYAN KİMSE İÇİN DUA

"Allahümme ğâretin-nücûmü ve hedeetil - uyûnü ve ente Hayyün Kayyûmün lâ tê'huzüke sinetün ve lâ nevmün yâ Hayyü yâ Kayyûmü ehdi' leylî ve enim aynî."

Manası: " Allah'ım! Yıldızlar battı, gözler uyudu. Sen Hayyu Kayyûm'sun, Zât-ı Ecelli Âlânı uyuklama ve uyku tutmaz. Ey Hayyu Kayyûm olan Allah'ım gecemi sakinleştir, gözlerimi uyut."

Uykusuzluk çekiyorsanız bu dua ile Allah'ın izniyle uykusuzluğunuz geçecek ve sakin bir gece geçireceksiniz.
Read more »